Giderek küreselleşen
dünyamızda işletmelerin artık çok daha fazla rakipleri bulunmaktadır. Hemen her
ülke kendi ülkesinde mukim bir işletmenin global pazarda kendisine yer
edinmesi, global pazarda tutunması ve sonuç olarak ülke ekonomisine döviz
girdisi sağlaması amaçlarıyla işletmelerine ihracat yapması için bir çok destekler
de sağlamaktadır.
Ülkemiz ekonomisi açısından,
ülkemizde bulunan işletmelerin kendi iç pazarımızın dışındaki pazarlarda yer
edinerek, o pazarlara ürün satması dolayısıyla ihracat yapmaları ülkemiz
ekonomisi için büyük önem arz etmektedir.
Böylelikle; ülkemizde
yerleşik firmalar ihracat sistemine dahil olacak olup, ülkemize döviz girdisi
sağlaması sonucunun yanında, ülkemizdeki istihdama, milli gelire, üretime çok
büyük faydalar sağlayacaklardır.
İHRACAT KAVRAMININ TANIMI
Genel anlamda ihracat; Bir
ülkede üretilen mal veya hizmetin o ülke dışında farklı bir ülkedeki işletmeye,
kamu kurumuna yada gerçek kişilere yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri
çerçevesinde satılmasıdır diyebiliriz. Tabi bunların yanında 3065 sayılı KDV
Kanununa madde 12’ye göre: Teslim yurt dışındaki bir müşteriye veya bir serbest bölgedeki alıcıya
veya 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük Kanununun 95 inci maddesinin (1)
numaralı fıkrasına göre faaliyette bulunan gümrüksüz satış mağazalarında
satılmak üzere bu mağazalara veya bunların depolarına ya da yetkili gümrük
antreposu işleticisine yapılmalı veya mallar yetkili gümrük antreposu
işleticisine tevdi edilmelidir (3065 Sayılı KDV Kanunu Madde:12).Denilmekte
olup, bu anlamda iç piyasada üretilen bir ürünün serbest bölgeler ile
Ülkemizdeki hava, deniz, kara hudut kapılarında açılarak işletilmesine izin
verilen Gümrüksüz Satış Mağazalarında satılmak üzere bu mağazalar veya bunların
depolarına yapılan teslimlerde ihracat sayılmaktadır.
Yukarıdaki tanımlardan da anlaşılacağı üzere
Serbest bölge statüsündeki yerlere mal gönderilmesi de bir ihracat işlemi
sayılmaktadır. Bunun temel nedeni, serbest bölgelerin bir ülkenin siyasi
sınırları içinde olmakla birlikte gümrük sınırları dışında yer almasıdır.(Cantekin,
Dış Ticaret ve Finansmanı 2014 s.87).
İhracat; bir
malın yürürlükteki ihracat mevzuatı ile gümrük mevzuatına uygun şekilde Türkiye
Gümrük Bölgesi dışına veya serbest bölgelere çıkarılması veya Türkiye
Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı (Mülga Türkiye Cumhuriyeti Ekonomi Bakanlığı)’nca
ihracat olarak kabul edilecek sair çıkış işlemleridir
Fiili ihracat ise; ’’İhraç konusu malın gümrük mevzuatı hükümleri çerçevesinde,
muayenesinin yapılıp taşıta yüklenmesini, bir yerden veya muhtelif yerlerden
bir defada veya kısım kısım gelmekte olan dökme veya diğer eşyalarda yükleme
işleminin tamamlanması veya gümrük mevzuatınca fiili ihracat olarak kabul
edilecek sair çıkışlar’’ olarak tanımlanmıştır (Onursal, Mevzuat ve Teknik
Yönleri ile İhracat ve İthalat İşlemleri, 2017 s.69).
İHRACATIN İÇERİĞİ
Bugün dünyanın en çok ihracat
yapan ülkesi Çin’dir. Bunun yanında Çin şuanda Birleşmiş Milletler verilerine
göre dünyanın en kalabalık nüfusuna sahiptir aslında bu çok yüksek bir nüfusa
bakmanın çok zor olacağı penceresinden duruma baktığımızda olumsuz bir durum
gibi algılansa da özellikle son çeyrek asırdır yaptığı atılımlarla birlikte Çin
dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olma statüsünü kazanmıştır. Hiç şüphesiz
Çin’in bu büyümesinin temel kaynağı üretim ve ürettiği malları ülkesinin
sınırları dışındaki ülkelere satarak ihracat yapmasıdır.
Böylelikle Çin tüm dünyaya
geleneksel anlamda dışa kapalı olan bir ekonominin doğru planlamalar ve
stratejilerle nasıl bir üretim ve bunun paralelinde nasıl bir ihracat merkezine
dönüşebileceğini kanıtlamış olmuştur.
İhracat kavramı işletme bilimleri açısından
incelenirse; ihracat aslında bir uluslararası pazarlama çalışmasıdır ve
uluslararası pazarlara mal ve hizmet arz etmenin en eski ve geleneksel
yoludur. Aynı zamanda ihracat işletmelerin uluslararasılaşma stratejilerinden de
biridir (Canıtez, Uygulamalı Gümrük Mevzuatı, 2021 s.43).
İhracatçı: 06.06.2006 tarihli ve 26190 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan İhracat
Yönetmeliği’ne göre; İhraç edeceği mala göre
ilgili İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliğine üye olan, vergi numarasına
sahip gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel kişilik statüsüne sahip olmamakla
birlikte yürürlükteki mevzuat hükümlerine istinaden hukuki tasarruf yapma
yetkisi tanınan ortaklıklar şeklinde açıklanmaktadır (İhracat Yönetmeliği
Madd:4).
Günümüzde ticari olarak sınırların ortadan
kalkması ve gelişen teknoloji ile birlikte gelişmiş bir iletişim ağı
bulunmaktadır. Bu sayede Dünyanın herhangi bir yerindeki herhangi bir
üreticinin ürettiği bir üründen dünyanın farklı bir noktasındaki bir tüketici
tarafından haberdar olabilmesi artık çok daha kolay hale gelmiştir.
Dünyada her geçen gün ekonomik dengeler
değişebilmektedir. Bugünün orta ölçekli ekonomiye sahip bir ülkenin yarının
daha büyük ölçekli ekonomiye sahip bir ülke olabilmesi; o ülkenin üretmiş
olduğu ürünlerin katma değerinin yüksek olmasıyla ve ayrıca bu ürünleri ülkesi
dışındaki pazarlara da satarak ülkesine döviz girdisi sağlamasıyla doğru
orantıdadır.
Bu çerçevede ülkemizin çok
genç bir nüfusa sahip olduğu ve bu nüfusun istihdam edilebilmesi böylelikle
ülkemizdeki işsizliğin daha da azalması ancak ve ancak üretimle ve dolayısıyla
yeni iş sahalarıyla mümkün olacaktır. Tabi ki tek başına üretimin yeterli
olmayacağı üretilen her ürünün ülkemiz dışındaki pazarlarda da satılması, kendine
yer edinerek o pazarlarda tutunabilmesi gerekmektedir.